akşamüstü üsküdar'dan kabataş motoruna bindim. hava rüzgarlıydı. manzara, yüzüme çarpan rüzgarla birleşince daha da sersemletici oluyordu. aklıma neruda'nın şiirinden iki satır geldi;
"Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.
Yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla"
lise çağında babamın kitaplığı can sıkıntıma birebirdi. yirmi aşk şiiri ve umutsuz bir şarkı.
kabataş iskelesinden eve kadar yürüdüm. yürümeyi seviyorum kuzum. özellikle tek başıma...
eve geldim. yorgunum.
dün akşam bi' bira içmeye çıktım. gerçekten de sadece bir oldu.
Pazar, Temmuz 23, 2006
110
zaman: 00:00
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
bi bira yanliz oldugun icin mi bi birayla sinirli kaldi yoksa sadece o kadarini icmek istedigin icin mi? ve ben neden senin yalniz oldugunu dusundum aceba?
yurumek iyidir, yalniz yurumek daha iyidir. bi bira konusunda yorum yapmayayim, yalnizlik iyidir...
mathycim; bira içerken yalnız değildim hatta kalabalık bile sayılabilirdi aslında. yorgunluk atıp, hoşbeş sohbetti istediğim, herkes cumartesi gecesi ruhuna sahip olunca doğal olarak ayrıldık:))
skoer; evet evet, kesinlikle haklısınız...
yalnızlık iyidir,
yürümek iyidir,
ALKOL KÖTÜDÜR!!
üsküdar-beşiktaş arasındakilere binerim ama üsküdar-kabataş motorlarına yıllardır binmiyorum,
tuhaf gelebilir ama beni tedirgin ediyor eminönü özellikle kabataş tarfları.
istanbul'a ilk geldiğimde kabataş'tan binerdim ve oralar pek tekin görünmezdi gözüme, aradan 8 -9 sene geçti hala öyle görünüyor.
saçma gelebilir ama hiç bir yer şa'ane;) kadıköy kadar güvenli gelmiyor bana.
müzik dinlersem eğer burdan macaristana kadar yürürüm çok rahat.bakma her daim kulağım müzikte olmaz,dünü,bugünü,yarının envanterini çıkartıp kendimi sorguya çekerim yürürken genellikle.ondan yere bakarım,ondan kafamı kaşırım ara ara ama millet beni ya kendine güvensiz ya da bitli sanır her zaman.
Yorum Gönder