hani geçen gün kabuklardan bahsetmiştik ya, ondan sonra düşündüm de kabuklar o kadar kötü değil aslında hatta seviyorum ben onları. nerde yanlış yaptığını gör diye bi'süre seninle kalır; önce o çok acıyan pembe-kırmızı yer, zaman geçtikçe acısı azaldıkça kahverengiye dönmeye başlar, rengi koyulaştıkça sertliği artar ancak yine de azalarak da olsa acısı devam eder. sonra bi' bakarsın ki yavaşça küçülmeye başlamış, kabuk döküldükçe altından yepyeni bi'deri çıkar. kaşımadan, kurcalamadan gerekli zamanı verirsen ona, sana yepyeni tazecik bir deri sunar.
oysa nasır başkadır; zaman içinde, kendini hiç farkettirmeden gelir, günbegün kalınlaşır. o yumuşak ve pembe yer günden güne sertleşir, sararır, beyaza döner... artık acımaz, güçlüdür, serttir ancak aslında canlı bile değildir ki. acımamak adına, ne varlığının farkına varılır, ne dokunduğu yeri bilir.
Çarşamba, Eylül 13, 2006
128
zaman: 17:17
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
Bu sefer cok daha dogru bir tespit olmus. Bravo...
okuyunca kalbim "kabuk bagladi" dan önce "kalbim nasir tuttu" sözü geldi aklima nedense..
güzel anlatmissin nasiri..
bir yer ilk aşındığında kabuk bağlar... aynı yer çok kez aşınırsa nasır bağlar. kabuk bağlamasın diye...
huf:) yanlış biliyor onlar; ben başka birşeyden bahsediyorum hem:))
ayağımdaki nasıra gıcık oluyorum.bi' gün çok dellendiğimde ayağımı bilekten kesicem ondan korkuyorum.
turkiyeden dondum elimin kosesi dizlerim dirsegim yara bere icinde..hergun yeni bi tane..derim soyulmus..kabuk baglamalar..kimileri baglamamalar..hicbirinin nasi oldugunu bilmiyorum. soranlara kaydiraktan dustum diorm..kaydiraga bindim mi binmedim mi onu da hatirlamiyorm. o kadar uzun zamandir dizim kabuk baglamamis ki egzama oldum sandim, egzama kremi surdum her yerime..egzama olmayan yere bu kremden surunce caniniz cok yanio.
bu olanlardan ne mana cikarsam- bi mana cikarsam mi bilemedim-(nasirlasma yok) zorlasam cikicak cunku hissediorm.
Yorum Gönder