Perşembe, Ekim 04, 2007

224

suya koyulmuş küçük bi'sarmaşıktı tanıştığımız zaman. gitgide büyüdü, köklendi suyun içinde. hıh dedim, seni artık toprağa ekmenin zamanı geldi de geçiyor bile... sarmaşıklar çabuk büyüyorlar, "sana büyük bi'saksı verelim de hemencik genişleyip yayılabil" dedim.

günden güne büyümek yerine, yapraklarını tek tek kaybetmeye başladı. belki suyunu fazla veriyorum, belki yerini sevmedi, belki... diye diye günler geçti ve bütün yapraklarını kaybetti. hemen hemen ölmek üzereydi. sadece minicik, küçücük, dört-beş cm. boyunda henüz tam açmamış bir yaprakçığı kalmıştı.

bir çiçeğin gözlerinizin önünde ölmesini seyretmek ve bundan sizin sorumlu olduğunuzu bilmek çok fena bir duygu.

radikal bir karar aldım. küçücük tek yaprakçığı -diğer kısımlarını temizledim- yeni ve küçük bir saksıya aldım.

aman allahım, görmeliydin; günden güne serpildi, yeni yapraklar çıkardı, büyüdü, saksısının içini doldurmaya başladı.


neden bö'le mi olmuştu? boyundan büyük bir saksıya ektiğim için.

önce boyuna uygun bir kapta büyütmeli, o büyüdükçe saksısını da büyütmeliydim.

öğrendim artık.

sonra düşündüm. acaba bizim için de geçerli miydi aynı durum?

hani arsızca herşeyi isteriz ya. o da benim olsun, daha büyük evim olsun, daha büyük işim olsun, daha büyük arabam olsun, daha büyük param olsun, daha büyük arkadaşlarım olsun, daha...

asıl soru; ne kadara ihtiyacımız olduğunun farkında mıyız?

7 yorum:

skoer dedi ki...

Evrimin en büyük hatası bu belki. İhtiyacımız kadar değil alabildiğimiz kadar alıyoruz.

mikla dedi ki...

daha iyi anlatılamazdı.

TheDreamer dedi ki...

Çok güzel bir örnek begendim..
Keyifli haftalar dilerim.
TOA

Mathy dedi ki...

sarmaşığın ilk hali gibiyim...

gaia dedi ki...

belki bizim evrimimiz de bunu öğrenmemizi gerektiren bir evrim. ayrıca evrim bitti mi ki? olduk mu artık? bu mudur??

teşekkür:)

teşekkür:)

uygun bi'saksı mı lazım yani:)

enigma dedi ki...

merhaba! sayfana aylar önce rastlamistim, o zaman en son yazin, buzdolabinda uzun süre tezaligini koruyan bir portakalla ilgiliydi yanlis hatirlamiyorsam... o aksam kaybettim izini ve google'd ene kadar aradiysam da karsima bir daha cikmadin=) simdi tekrar buldum seni (deriniz'in sayesinde) ve cok sevindim...ve hemen de böylesin güzel bir yaziyla karsilasmam daha da sevindirdi beni... insanliga dair hayatin tam ortasindan öyle uyumlu bir örnek secmissin ki, bu paylasimin icin tesekkürler!!

Senem-Dilara

gaia dedi ki...

teşekkür ederim, hoşgeldin tekrar:)