bi' haftadır hasta olmakla olmamak arasında gidip geliyorum. belki de halsizlikten dolayı sürekli tansiyonum düşüyor ya da çıkıyor. emin olamıyorum ben bu durumdan, tansiyondan işte. yakında siyatikte başlar mı dedin içinden? duydum. zaten hastayım üstüme varma.edip cansever bi' parça uçuk olmalı. bazen öyle kaptırmış ki, su gibi akıp gidiyor sayfalarca şiir. üstelik samimiyetle. bence en zor kısmı bu, yapmacıklıktan kurtulmak. güzel olsun diye süslü, anlamsız ve karmaşık kelimeleri arka arkaya dizmek değil marifet. kafanın içinden geçenleri samimiyetle anlatmak, aktarmak. insan kendi kendine de "sonsuzluğun başlangıcında, üstüme çöken varolmanın kaotik yalnızlığı mıdır yoksa?" gibi derrriinn manalar içeren sözler söyler mi allah aşkına?
tülay bilginer diye bi' hatunun aşkın romansı diye bi' kitabı vardı.lise yıllarında kadın olmanın anlamını anlamak için satır satır okuduğumuz. sonradan margeret yourcenar'ın ateşler'ini okuduğumda ne kadar benzedikleri geldi aklıma. kitabın biçimi bile.
Cuma, Şubat 17, 2006
54
zaman: 15:47
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
ben okan bayülgen'i bilirim...cey lenoydu kanın o'brayndı falan birebir taklitti bi' zamanlar artık hepsiylen ilişiğimi kestiğimden bilmiyorum tabi.
"ve içimde gezerim ucu sivri bir bıçakla" diyecek kadar uçuk
"yanlızken katettiği yollardan / ne zaman geri dönse yeni bir haber" getirir bize
gecmis olsun :)
cornelius: gerçekler can acıtıyor malesef. senin taktik doğru, bende artık tülay'la görüşmüyorum. resti çektim.
anyone: saygı duyarım:)
mertulaş: saol, saol, saol! atlattım gibi:)
Yorum Gönder