Salı, Şubat 13, 2007

173

bazen istemeden kırıyorum insanları. özellikle de en yakınımda olanları. nedense en berbat, en çekilmez, en aksi, en kaprisli olduğumuz zamanları çekmek zorundalarmış gibi saçma bi' fikir var kafamızda.

ona da kapris yapamayacaksam, dertlerimi peşpeşe ekleyip anlatıp onu boğamayacaksam ya da öfkeme akıtacak yer aradığımda tam gözümün önünde olmayacaksa, ne anlamı var bütün kan bağlarının, dostluk ve sevgi yeminlerinin değil mi ama??

en çok sevdiklerimizi kırmak neden en kolay? hele kaybetme korkumuz yoksa, korkunç canavarlara dönüşebiliyoruz kolayca...

belkide, insanların yakınlarının ölümlerine bu kadar üzülmelerinin sebeplerinden biri de budur; pişmanlık...

5 yorum:

neval dedi ki...

uffff...

ilber dedi ki...

lokantadaki cafedeki servis elemanına teşekkür edip evde anneye etmediğini de farkediyor insan bi andan sonra tersinden öğrenme gibi.

Orcrist dedi ki...

insanız napalım

Mathy dedi ki...

nazımız en çok sevdiklerimize geçiyo da ondan...

Mathy dedi ki...

ben bi keresinde annem kahvaltıda, bana hediye edilen bi fincanın altını kullandı diye kızmıştım...ya kırılırsa diye, takım bozulur falan filan...resmen azarladım, üzdüm, kırdım kadını...utançla hatırladığım anlardan biridir...annemin yüzünü hiç unutamıyorum...nesnelere değer vermeyip insanların daha önemli olduğunu anladığımdan beri aklımdan çıkaramadığım karelerdendir...hele ki anneler...offf offf...utanç kaynağı...:((((