Çarşamba, Mart 13, 2013

236

özgürlük.
kuşlar gibi?
deniz gibi?
insan gibi?

kimden ya da ne'den?

özgürlüğü kısıtlayan hep başkaları mı? zaman mı? şehir mi?

yoksa kendimiz mi?

kimseye değil, kendimize tüm yalanlarımız, inkarlarımız, kabullenmelerimiz, isyanlarımız.
en çok kendimize kızarız ya... zaten her şey hep kendimizde. bunu kabullenmediğimiz an başkaları ile yüzyüze kalmamız, bahanelerimiz...

bir filmde zaman makinesini bulan adam, zamanın içinden kayıp geçerken her şey yanından hızla akıyordu. tüm sevdikleri, sevmedikleri, sahip oldukları, olmadıkları.
tırnaklarımızı kanatırcasına avuçladıklarımız ve nefret ettiklerimiz.
hangisi bizi tutsak kılan?
zannederiz ki istemediklerimizdir bizi tutsak eden, onlardan bir kurtulsak en özgür olacağız.
ya en çok istediklerimiz? esas onlar değil mi esareti yaratan?

"özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır?"
hem kalabalık hem yalnız olmak mümkün olmadığından henüz,
özlediğimiz hep özgürlük.



Hiç yorum yok: