aslında masaru emoto'nun kitabı'nı gördüğümde, içindeki fotoğraflara baktığımda, etkilendim. sana da yazmak, anlatmak istedim. sonra internette biraz bakınayım sn.emoto'ya dedim, bütün hevesim kaçtı. tabii ki insanlar duymuşlar daha önce ve bu konuda fikirlerini beyan etmişler; "yaradanın yüce varlığı için işte de ispat" demiş kimileri, "ne var bunda, kim bilir nasıl yapmıştır, bi' anlamı yok!" demiş diğerleri...
sonra beni etkileyen neydi diye düşündüm?
eskiden belki çok eskiden köpeğiyle konuşana da deli diyorlardı. belki o kadar eski olmayan bi eskide bitkilerin sese, müziğe, sevgiye tepki vermesi kadar saçma bi'şey olamazdı. belki de en yakın eskide; insana, hayvana, bitkiye hayat veren su, ona söylediğimiz, yaptığımız herşeye cevap veriyordu ama sadece biz anlamıyorduk.
Salı, Haziran 13, 2006
98
zaman: 12:12
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
6 yorum:
What the bleep do we know? veya Ne halt biliyoruz ki? adlı filmi( belgeseli desem daha doğru) seyretmeni tavsiye ederim...
sevdim bu blogu,belki sonra seni de..
deniz; seyretcem inşallah:)
nes london-ist; teşekkürler efenim, bilmukabele...
belki de bu kadar basit olmaması, sadece susayınca içtiğimiz bir şey olmaması etkiledi sizi. beni de bu şekilde etkilemişti ilk okuduğumda yazıyı, gördüğümde fotoğrafları. şaşırtıcı, ilginç, düşündürücü.
tepe yazınız hayırlı olsun :)
anyone; evet, ilginç...
cornelius; sa'olun efe'nim... hepimize... hepimize...:)
Yorum Gönder