Pazar, Mart 18, 2007

181

herşeyin kendi içinde inanılmaz bir ahengi var. en kötü şeylerin bile.

uzun zaman sonra istiklal'e çıktım. biraz önce girdim kapıdan. yüzümü yıkadım. anlatmak istedim sana. "ne tuhaf" demek istedim. "bunca insan, yarattıkları kaos, sesler, yüzler, kestane satılan küçük tezgahlar, yıllardır içli köfte satan beyaz önlüklü amca -her gördüğümde ne kadar mutsuz olduğunu düşünürüm-, mini eteklerini çekiştiren kızlar, kalçalarına inmiş pantolonlarıyla jöleli saçlı delikanlılar, laf atanlar, kırıtanlar, gitarlarının sesleri arasından canhıraş bağıran sokak çalgıcıları, onların daha amerikanvarisi: sokak saksofoncuları, tıklım tıkış bi'kalabalık bi' ahenk içinde akıp gidiyorlardı."

kendi içlerinde ahenk olmaması ne tuhaf.

hayat, akıp karıştıkları. kendilerinde olmayanı bulmak için.

4 yorum:

Adsız dedi ki...

istiklal caddesi, pekin 'de dolaşmak kadar zorlaşıyor. çinleşiyor. hepsi 1 milyon'laşıyor.

aklakara dedi ki...

tünele doğru olan ara sokakları tavsiye ederim. alternatifler olmazsa olmaz. tekelcilik yapıpda hep ayni sokak kullanılırsa böyle olur işte. marşmarş alternatif sokaklara. (doğaya adalara aslında bahar geliyooo)

Adsız dedi ki...

ben sadece tatmin edilememiş libido kokluyorum istiklalde
başka bi mok yok orda
tabe cahil bir halkın libidinal dışa vurumları da pek bir çeşitlilik sergileyemiyor
zamanla tekdüzeleşiyor,falan filan

skoer dedi ki...

adalara ilk vapur mayıstaymış.